24 Şubat 2008 Pazar
BEBEK YELEĞİ
17 Şubat 2008 Pazar
NOT
kaynak göstermeden sitelerden alıntı yapıyorlarmış, kendi yazıları gibi sitelerinde kullanıyorlarmış. Bu yüzden yeniden düzenleme yapmak ihtiyacı doğdu. Lütfen herkes dikkat etsin. Bu tür saygısızlıklara müsaade etmeyelim. Emeğe saygı gösterelim.
YENİ ÖRDÜĞÜM KAZAĞIM
PANÇO
14 Şubat 2008 Perşembe
Örgü yarışması ile ilgili gelen iletiyi aynen yayınlıyorum.
SICACIK YÜNLER MAHARETLİ ELLERLE BULUŞACAK, RENGARENK İLMEKLERLE BİR SEVGİ ZİNCİRİ KURULACAK…..
Bravo El Örgü yünlerinin sponsorluğunda, Profilo Alışveriş Merkezi ve Maya Halkla İlişkilerin birlikte düzenleyeceği, ÇYDD’nin destek verdiği; atkı-eldiven-bere konulu örgü yarışması, tüm örgü severleri yarışmaya davet ediyor..…
Sanatçıdan ev kadınına, öğrenciden örgüye meraklı erkeklere kadar herkesin elinden şişler düşmüyor. Profilo Alışveriş Merkezi ve Bravo, ninelerimizden bugüne uzanan geleneklerimize sahip çıkıyor. Rengarenk, cıvıl cıvıl yünleri, hayal gücünüzü harekete geçirmek için kullanın. İster atkı ister bere isterseniz eldiven örün, en güzel deseni siz yaratın, tüm Türkiye’ye maharetinizi kanıtlayın.
15-29 Şubat 2008 tarihleri arasında gerçekleşecek bu eğlenceli ve heyecanlı yarışmaya katılmak için, ördüğünüz atkı, eldiven ve bereleri Profilo Alışveriş Merkezindeki Bravo Örgü standına teslim edebilir veya posta-kargo ile gönderebilirsiniz.
“İnce, kalın, kırmızı, yeşil, mor, beyaz, akıllı yün, petek furfur, soft, simli tiftik, angora, ” Bravo çeşitlerinden meydana gelecek eldivenler, atkılar ve bereler 15 gün süre ile alışveriş merkezindeki Bravo Örgü standında toplanacak ve finalde toplanan tüm bu ürünler ÇYDD derneğinin de katkılarıyla Doğu’da ki okullara hediye edilecektir.
Dereceye girenlere sürpriz hediyeler verilecek olan yarışma da amaç; hem en yaratıcı ve güzel örgüleri bir araya getirmek hem de elde edilen tüm ürünleri Doğu’da ki öğrencilere göndererek bir yardımlaşma zinciri başlatmaktır. Ayrıca, yarışmada derece alan ürünler, örgücüsünün ismi ile beraber Bravo Örgü dergisinde yayınlanacak ve dergiler ilk kendilerine ulaştırılacaktır.
Yarışma için detaylı bilgiyi; 0212 226 48 63 numaralı telefonu arayarak öğrenebilirsiniz.
10 Şubat 2008 Pazar
EN BÜYÜK TEHLİKE CEP TELEFONLARI
Biyologlar Birliği Derneği gelişen teknolojinin getirdiği zararlara karşı uyardı. Gelişen teknolojinin hayatı kolaylaştırdığı kadar pek çok zararı da beraberinde getirdiğini belirten Biyologlar Birliği Derneği, özellikle cep telefonları, bilgisayarlar ve elektronik eşyaların yaydığı elektromanyetik dalgalara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Biyologlar Birliği Derneği Başkanı Kadir Sorucuoğlu yaptığı yazılı açıklamada, cep telefonunun gereksiz kullanımının, insanların saatlerce bilgisayar karşısında Oturmalarının, televizyon ve diğer elektronik eşyaların yaydıkları elektromanyetik dalgaların insanları daha stresli ve daha sağlıksız bir nesle doğru götürdüğünü söyledi. Pek çok hastalık ile kanser vakalarındaki artışta teknolojinin payının oldukça fazla olduğunu savunan Biyologlar Birliği Derneği Başkanı Kadir Sorucuoğlu, “En büyük tehlikelerden biri cep telefonları. Araştırmalara göre; cep telefonlarından yayılan mikrodalgalar sperm sayısını, hareketliliğini ve kalitesini neredeyse yarı yarıya düşürüyor, genetik yapıyı bozuyor, lenfoma kanserine neden oluyorö dedi. Sorucuoğlu ayrıca, kan beyin bariyerinin zedelenmesi, kalp rahatsızlıkları, hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski, kalıcı işitme bozuklukları. embriyo gelişiminin zarar görmesi, kadınlarda düşük riskinin artması. kan hücreleri ile bağışıklık sisteminin bozulması, yüksek tansiyon ve cilt kanserinin de cep telefonlarının zararları arasında sayılabileceğini ifade etti. Cep telefonlarının bu tür etkilerinden korunma yollarına da işaret eden Sorucuoğlu, “Bu kadar zararından korunmanın en basit yolu ise; cep telefonu görüşmelerini mümkün olduğunca kısa tutup gereksiz konuşmalardan kaçınmak, yakında sabit hat varsa onu tercih etmektir" dedi.
BİLGİSAYARLAR GÖZLERİ VE TÜM SİNİR SİSTEMİNİ ETKİLİYOR-
Bilgisayarların yaydığı elektromanyetik dalgaların ise en çok gözlerde olmak üzere tüm sinir sistemi ve vücut üzerinde olumsuz etkileri olduğunu dile getiren Sorucuoğlu, “Ekranla en az 120 cm mesafe mutlaka sağlanarak çalışılmalıdır. Doğru pozisyonda oturmak da çok önemli bir önlem olacaktır. Bütün bunların yanında mutlaka planlı bir şekilde bilgisayar kullanılmalıdır. Örneğin bir saat çalışmadan sonra mutlaka en az 15 dakika ara verilmeli böylece hem gözlerin hem kas iskelet sisteminin rahatlaması sağlanmalıdır" dedi. Teknolojinin pek çok zararlarıyla evlerimizde olduğunu kaydeden Biyologlar Birliği Derneği Başkanı Kadir Sorucuoğlu, “Hatta cep telefonu örneğindeki gibi bir organımız oldular artık. Ama bu kadar zararları olan bu teknolojiden mümkün olduğunca kaçınmamız gerekmekte. Bu cihazları mümkün olduğunca az kullanmalı onları, oturduğumuz yattığımız kısaca çok vakit geçirdiğimiz yerlerden uzak tutmalıyız. Özellikle çocuklarımızı bu cihazlara alıştırmamalıyız" diye konuştu.